KARAYAKUP KASABASI'NIN
TARİHÇESİ

          Kasabamız, 1956 yılında Karayakup ve Terzili Köylerinin birleşmesiİle kurulmuş olan şirin bir beldedir.Kasabamızın tarihi geçmişi hakkında kesin bir
kaynak yoktur. Ancak tarihi vesikalar kadar eski bir geçmişe sahip olabileceğini düşünebiliriz.

Bölgenin tarihi geçmişine bakacak olursak M.Ö.1500-2000 yıllarında Hititlerin hakim olduğunu, tarihi vesikalardan anlamak mümkündür. Beldemiz sınırları içerisinde bulunan yığma höyük bizi o dönemlere kadar götürmektedir.

Beldemizin Karayakup Mahallesinde olduğu gibi Terzili Mahallesinde de birçok tarihi kalıntı bulunmaktadır.İlçemiz Sarıkaya'daki kaplıcaların tarihi vesikalarda Terzili Hamamı olarak kayıtlara geçmesi ve o vesikaların Romalılar dönemine kadar uzanması ise Terzili'nin Romalılar döneminde büyük ve önemli yerleşim merkezlerinden olabileceğini düşündürür.Romalılar dönemini takip eden Bizans dönemlerinden kalma Ermeni kökenlilerin özellikle Osmanlı İmparatorluğı'nun insan haklarına saygı, din ve vicdan özgürlüğüne saygısından beldemiz Karayakup ve Terzili Mahallelerinde Ermenilerin günah çıkartma vecibelerini yaptıkları bilinir. Kiliseler varlıklarını bugüne kadar devam ettirmişlerdir. Karayakup'taki kiliseden herhangi bir kalıntı kalmamıştır. Ancak Terzili'de halen içerisinde İncil bulunan bir yapı bulunmaktadır. Beldemizin her iki mahallesinde doğudan batıya doğru akarak ikiye bölen Kanak Çayı'nın üzerinde hala kullanılabilen köprülerden özellikle Karayakup mahallesinde bulunan köprü, Dulkadiroğlu beyliği dönemine götürmektedir. Dulkadiroğlu beyi Alulade Bey döneminde bölgemizde sosyal gelişmelere çok önem verildiği, o dönemlerde bölgemizde kurulmuş Türkman Köyleriyle ;Koçcağız Köyü, Emirbey, Hisarbey, Hasbek, Alembey, Erbek, Çalağıl; gibi Türkmen köyleriyle ulaşım sağlamak amacıyla sosyal çalışma yapılmıştır.

Bir rivayete göre Karayakup mahallesinde bulunan bu tarihi köprünün bölgemizde bulunan Türkman köylerinden Koçcağız Köyü'nden bir ağanın yaptırmış olduğu da rivayet edilir. Ancak tarihi vesikaları incelediğimizde bu köprülerin çadırda ikamet eden Dulkadirli Bey Alulade dönemine götürmektedir.

Beldemizin Karayakup mahallesine ilk yerleşen (yerli halk) manav halkı bir rivayete göre Karayakup'un şimdiki yerleşim merkezinin 2 km kuzeyinde yer alan Başpınar Mevkiinde yaşamakta olup(esmer kara tenlidir) birgün camuzlarını(mandalarını) kaybetmiştir.

O zamının şartlarının elverdiği nispette hayvanlarını aramasına rağmen bulamaz. Aradan ne kadar zaman geçer bilinmez, beldemizin şimdi yeri sazlık, bataklık bir durumdayken oba sakinlerinden biri hayvanları görür obaya haber verir. Oba sakinleri merakla sazlığa gelir. Bunların içlerinde Kara Yakup'ta vardır. Camuzların içerisinden kendi camuzunu tanır. Diğerleri de yavrularıdır. Bir kaybedip fazlasını bulan Kara Yakup bu duruma çok sevinir. Obasıyla birlikte buraya yerleşmeye karar verir. İşte bu rivayete göre Karayakup'un kurucusu Kara Yakup'tur. Bu rivayeti rahmetli Hüseyin KARACA'dan dinleyip bana anlatan sayın Mehmet SARSILMAZ hocama saygılarımı sunuyor, rahmetli Hacı Hüsayin Amca'ya Allah'tan rahmet diliyorum

Beldemizin kozmopolit bir yapısı vardır. Manav(yerli) halkın dışında beldeye ilk olarak Ural-İdil bölgesinden, Kazan Tatar Türkleri, Kırım Tatar Türkleri, Kafkasya'dan Çerkez Türkleri gelip yerleşmişlerdir. Daha sonra mübadele sonucu Balkanlardan Türk göçleri olmuştur. Yugoslavya'dan, Selanik'ten, Bulgaristan'dan, Romanya'dan gelenler muhacir olarak beldemize yerleşmişlerdir.

Ancak Yugoslavya'dan ve Bosna Hersek'ten gelenlerin büyük çoğunluğu büyük şehirlere göç etmişlerdir. Selçuklu Devleti mirasçısı, Karamanoğulları Beyliği'nin soyu olan Selanik göçmanleri ise beldemizin manav(yerli) Bayburt göçmenleri halkına kadar nüfusu mevcuttur. Daha sonra bu göçler devam etmiştir. Beldemizde Kars'tan gelen Kürt göçmenleri ve çevre köylerden gelen aile göçleri de gerçekleşmiştir. Toramanlılar, Curhallılar, Tekkeliler, Yahyasaraylılar, Erbekliler bu aile göçlerinden bazılarıdır. Ancak genç Türkiye Cumhuriyeti'nin yakın tarihi geçmişinin yeniden sosyal yapılanma çalışmalarının yapıldığı ilk yıllarına takabül etmesine rağmen, 1956 yılında belediye kurulmasına rağmen, maalesef yeterince hizmet getirilmemesi dolayısıyla sosyal yapılanmayı sağlayamamış olması bize gösteriyor ki göç getirmesinden çok göç vermesine sebep olmuştur. Özellikle belediyenin kurulduğu yıllarda çevresl aile göçleri artmış olmasına rağmen, son yirmi yıl içerisinde hızlı bir şekilde göç vermiştir.